İçindekiler
Kahvenin Faydaları
Kahve günümüzde ciddi oranda tüketilen bir içecektir. Geçmişten günümüze kadar tartışma konusu haline gelen kahvenin faydaları veya zararları deneyler sonucunda bir takım yargılara varılarak açıklanmıştır. Bu yazımıza tam anlamıyla geçmeden önce aç karnına kahve içmek konulu makalemizi de okumanızı tavsiye ederiz. O yazımızda da çok değerli ve bilmediğiniz bilgiler bulacaksınız.
Kahvenin şeker hastalığına etkisi baz alındığı zaman; şeker dünya üzerinde salgın gibi yayılımını sürdürmektedir. Bu sebepten ötürü yaklaşık olarak 300 milyonun şeker hastası olduğu kanısına varılmıştır. Şeker hastalığı vücudun insülinle ve ya insülin üretememesinden kaynaklı olarak kan şekerinin değişimidir.
Gözlemlere göre kahve içen bireyler günümüzde şekere yakalanma oranını %22 ile %68 oranında azaltmaktadır. Yapılan araştırmalarda insanlar üzerinde her bir fincan kahvenin şekeri %7 azalttığı gözlenmektedir. Bu sonuçları temek alarak kahvenin şeker hastalığına iyi geldiği gözlerden kaçmayan bir unsur olarak kabul edilir.
Bir diğer etkisi de kahvenin zayıflama yönünde herhangi bir belirtisi olup olmadığıdır. Kahve zayıflamak isteyen insanlar üzerinde olumlu bir etki bırakmaktadır. Kafein içerisinde bulunan bileşenler ile metabolizmayı hızlandırarak çok daha fazla kalori yakmanızı sağlamaktadır.
Bunun yanında iştahı kapatan özelliği ile de zayıflamanıza büyük ölçüde yardımcı olmaktadır. Kafein şeker riskini aza indirdiğini de düşünürsek kan şekeri düzenlenir zayıflamaya ayrı bir katkı sağlanır. Kahvenin faydaları arasında bulunan bu etken bayanların sıklıkla kullandığı ve işe yarayan bir içecektir.
Kahvenin Alzheimer Hastalığına Faydası
Kahvenin faydaları içerisinde önemli bir nokta olan Alzheimer hastalığı dünyanın en yaygın hastalığı olmasının yanında nedeninin de bulunamadığı bir problemdir. Kahve içerisinde bulunan bileşenler ile bu hastalığa yakalanma riskini en az seviyeye indirmektedir. Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre Amerika’da belirli bir yaşı geçen 5,4 milyon insan Alzheimer hastalığına yakalanmaktadır. Günlük olarak kahve tüketmeyen bireyler Alzheimer hastalığına yakalanma oranları çok daha yüksektir. Bazı araştırmaların sonuçlarına göre bu %65’e kadar çıkmaktadır.
Kahve içen bireyler günlerine her zaman için keyifli ve zinde başlamaktadır. Bunun temel sebebi karaciğeri korumasından kaynaklıdır. Kahve içen kişiler karaciğer kanserine yakalanmama adına her zaman daha şanslıdır. Kahvenin karaciğeri koruduğu yapılan araştırmalar sonucunda kesinleşmiştir.
Kanser riskini büyük orandan azaltıp insanı daha zinde tutma yönünde fayda sağlamaktadır. Belli bir süre gözlem yapılması ile günde 2 bardak kahve içen kişilerin karaciğer kanserine yakalanma oranı %31’e kadar azalmaktadır. Geçmişinde ise herhangi bir karaciğer hastalığına yakalanmış kişilerin %44 oranında yakalanmama oranı bulunmaktadır. Aynı zamanda da siroz hastalığına karşı da bünyeyi büyük ölçüde korumaktadır.
Siroz karaciğerin zarar gördüğü en büyük hastalıklardan birisidir. Ölüme kadar sonuçlanabilmektedir. Bu hastalık çeşidinde karaciğer hasar görüp fonksiyonları kaybetmeye başlamaktadır. Kahvenin de içerisinde bulunan bileşenler ile bu hastalığa karşı koruyucu bir görevi vardır. Araştırmalara göre günde 4 fincan kahve içen bireyler siroz hastalığına yakalanma oranını %80 civarında azaltmaktadır.
Kahvenin Parkinson Hastalığına Faydaları
Kahvenin faydaları arasında bulunan bir diğer konuda Parkinson hastalığıdır. Parkinson hastalığı da Alzheimer hastalığının arkasına görünen en yaygın nörolojik rahatsızlıklardan birisidir. Batı bölgesinde insanların büyük bir bölümünü etkilemektedir. Belirli bir yaşı geçmiş olan kişilerde görülme olasılığı daha yüksektir.
Geniş bir incelemenin ardından kahve içen bireylerde Parkinson riski %31 oranında azalmaktadır. Kahve içerisinde bulunan kafein Parkinson hastalığını da büyük ölçüde etkilemektedir. Araştırmaların içerisinde kafeinsiz kahve içen bireylerin ve kafeinli kahve içen bireylerin karşılaştırılmaları ile saptanan sonuçta kahve içindeki kafeinin bu konuda çok büyük etkileri olduğu görülmektedir.
Dünyanın batı bölgelerinde her yıl bir çok insan kalp ile ilgili sorunlarla hayatını kaybediyor. Bunun içerisinde kalbi besleyen damarların tıkanması en büyük etkenlerden birisidir. Kahve kalp için zararlı mı yoksa yararlı mı sorusu insanın kafasında soru işareti oluşturmaktır. Yapılan araştırmaların sonucunda kahvenin kalp hastalığına herhangi bir etkisi olmadığı gözlenmiştir. Geniş kapsamlı bu araştırmaların bir kısmında kalp hastalığı riskini küçük oranlarda azalttığı kanısına varılmıştır.
Kahve içmek isteyenler için belirli önerilerde bulunmaktadır. Filtre kahve olarak tüketen bireylerin dikkat etmesi gereken konu kahveyi süzmeleri yönündedir. Filtrelenmemiş kahveler diterpene adı verilen kolestrol yükselten bir madde içermektedir. Bu madde, filtre yardımı ile temizlenerek kolestrol sorunu yaşanması engellenmektedir.
Kahve ile felç riskini azaltma olayı geçmişten beri tartışma konusu halindedir. Felç beyinin belirli bir bölgesine giden kanın, pıhtılaşma ve ya kanama nedeni dile durması halinde oluşmaktadır. Teknoloji olarak gelişmiş ülkelerde felç, kalp hastalığının yaşanmasından sonra en çok ölüme sebebiyet veren hastalık türüdür.
Beş yüz bin kişinin katıldığı bir araştırmada kahve içme oranı ile alakalı olarak felç oranı azalmaktadır. Bu da bireylerin gün içerisinde belirli miktarda kahve tüketmeleri gerektiğini göstermektedir. Kahve içen kişiler de genel anlamda bir çok sebepten ölüm oranı azalmaktadır. Belirli zaman içerisinde aynı etkinlikler yapılarak kahve içen ve kahve içmeyen insanların bir dış etmen olmadığı sürece aralarında zaman farkı olduğu gözlenmektedir. Şeker hastaları üzerinde araştırmaların yapılması ile 20 yıllık bir süre içerisinde ölüm ihtimalinin %30 oranında daha düşük olduğu kanısına varılmaktadır.
Kahve ve Beyin İçin Faydaları
Kahve içerisinde bulunan bileşenler sayesinde bir çok biyoaktif maddeyi de beraberinde oluşturur. Temel madde olan kafein ile insan psikolojisi arasında önemli ortak özellikler var olmaktadır. Kafein dünya üzerinde en çok tüketilen psikoaktif bir maddedir. Beyne etkisi olarak içerisinde bulunan bu maddeler iyi gelmekle adlandırılabilmektedir.
Kahve ve Beyin fonksiyonları olarak düşünüldüğünde dikkat edilmesi gerekilen nokta kafeindir. Adenosin, nörotransmitteri engeller ve dopamin gibi önemli yapıların etkinliklerini yüksek seviyelere çıkartır. Araştırmalar sonucunda kafeinin insanların düşünme yetkilerinde, araştırma becerilerinde ve hızlı reaksiyon vermelerinde önemli etkileri bulunmaktadır. Beyni uyanık tutması ile alakalı olarak bir çok fonksiyonu da etkin hale getirebilmektedir. Aynı zaman aralığında fiziksel açıdan yararlı sonuçlar doğurabilmektedir. Spor yapan bir kişi için kahvenin önemi büyüktür. Standart performansınızın %12 oranında üzerine çıkmak gibi bir düşünceniz var ise bu kafein ürünlerini tüketebilirsiniz. Bir çok spor içeceklerinin içerisinde bulunan bu madde sporcuların kullandığı kafein ile aynı eşdeğeri görmektedir. Gene aynı şekilde sporla uğraşan bireylerin bildiği antioksidan meselesi olarak kahvenin önemi bir hayli büyüktür. Kahve normal şartlar içerisinde aldığımız gıdalar arasında en iyi antioksidan özelliğine sahiptir. Sebze ve meyvelerin bize kattığı antioksidan özelliğine oranla çok daha yararlı bir besindir. Serbest radikallerin hasarının engelleyerek bizi kanserden ve yaşlanmadan korumakla görevli hücreleri içerisinde barındırmaktadır.
Bütün bilgileri toparlamak açısında yazımızda bahsettiğimiz araştırmalar ve gözlemler açısında ispatlanmış gerçekler ve somut rakamlar sunulmaktadır. Bu araştırmaların geneline baktığımız zaman kahvenin sağlıksız bir içecek olmadığını görüyoruz. Bu sebepten ötürüdür ki kahvenin ölçülü miktarlarda içilmesi gerçeği var olmaktadır. Aşırı dozda içilen kahveler bu etkilerinin yanı sıra bireye ciddi zararlar verebilmektedir.
Kahveye alışık olmayan bir bireyi düşünürsek kafeinin bağımlılık yapması, uyku problemi yaratması gibi aşılabilecek problemler de oluşturulabilir. Kafeinler herhangi bir problemi olmayan kişilerinde kahve tüketmesinde bir sıkıntı çıkmayacaktır. İçerisinde bulunan biyoaktif maddeler ile bir çok hastalığa yakalanma riskiniz azalmaktadır. Hamile kadınların ve yüksek tansiyon riski taşıyan kişilerin düzenli ve dikkatli aralıklar ile kafein tüketimi gerçekleşmelidir.
Last Updated on 27 Eylül 2021 by Saglikloji